BAĞIMSIZ BASIN PLATFORMU. KÜLTÜR, SANAT VE GÜNCEL GELİŞMELER.

Tablolar Burada Ağıttan Bi’ Gemi

Endişeye mahal yok!
Kaygılar kol güdüyor, uzanmışım koltuğuna psikoloğun.
Bi’ yanda beynimi kemirir bi’ yanda içerimdedir.
Kara kutu, kara tahta, kara tabut.
Boğazımın yutkunamamasının sebebi senin bulutundur.

Sen, ben ve mutlu olduğumuz bu umut.
Hep canımı yakacak biliyorsun değil mi?
Keşkelerin köşesinde, senin uzaklarında bi’ can.

Bi’ adım atmak için sadece ayak değil gerekli 
Ne kadar içi boş cümle varsa toplayıp sen ekliyorum,
Doluyor.
Uslu uslu, mışıl mışıl bi’ köşede uyumak istiyor kalp
Telaş başıma gelen en büyük dava!

Gizli öznesi bu delinin, binbir atlılar gelir devirebilmek için,
Canımı fırsat bil, içine düşer zehir, bizi yener şehir
Tutsağız.
Maharet mutsuz adımlarımızda değil, ellerimizin kavuştuğu yerdedir.
Sakıncası yoksa aşk üzmeyi getirebilir.

Nefret ediyorum bu sevimli halinden hayatın
Sevinemeyecek miyim sahiden, yüzsüzlük diz boyu, kır dizini, otur.
Diplerime ağlayışlarım diner mi gerçekler ayyuka çıktığında yoksa
Yoksa ben mi büyüttüm sevmeyi?
Bilemedim.

Şeytan ve melek ve kasvet ve sis ve sen ve ben
Benzeriz.
Müzeyyendeyim, ziyadesiyle yerinde keyfim.
Tablolar, burada, ağıttan bi’ gemi, koca bi’ çöl okyanusunda*

Kapkara, kopkorkunç hikayelerimi anlatsam bayılırsın hiç bakamadan gözlerime
Devriliyorum, deniz ayaklarımın altından kayıyor güneye…
Bedenimde bedeninin esamesi gizli okunmazsa anılmaz kalırsın.

Sahiden mahal yok muydu endişeye yoksa kıpkırmızı mı düşler?
Bozdum: oyuncak gibi, tekrardan birleştirebilir miyim?
-Bilmiyorum.

Dengim değil hiçbiri ve olamayacak yaklaşan bile, 

Sadece hatırlayacaksın bunu ve utanmaktan başka hiçbir şey yapamayacaksın.
Benim sana endişelerim benim kendime gelişlerimden beter.
Senin benden gidişlerin benim endişelerimin gerçekliğini gözler önüne sürer.
Hayat dışarıda, dışarıda kış, kışta kıyamet.
Çöz bulmacayı, çengel kalacağız yoksa!

Tablolar, burada, ağıttan bi’ kasvet. 
Birbirine, tüm renkler, birbirine, karıştı, sen de karıştır.
Beyaz çaldım kırmızıya, siyah*

Sokak numaranı ezbere biliyorum.

Sanırım bitti her şey, kanıtlıyor bunu gözlerin de, onaylıyor sözlerin de ve göz devirişlerin eşlik eder.
Bi’ fotoğraf yansır camın kenarından, sen eğilimlisindir bi’ duvara
Ve arkanda koca bi’ dünya, sonra tasvir eder sana hayatı, 
Senin sırtında bi’ çuval para, 
Gözlerimi kapatır görürüm resmini, suretine bakmadan fetih.
Can evimin vurulmaya yüzü yoktu da ne ara mermin adres sordu?

Hayaletinle kabussun, kabusumda hayaletin net.
Görüp görebileceğin tek şey benim elbet ve bir de şu ellerimden ibaret.
Sanki şartlı sevdin beni de bitti tahliyen,
Geride mazi, hep nedensiz savaştık, yara bere, arbede.

Kızıyorum, kızgınlığım sevdamdan muzdarip.
Bi’ titriyorum üzerine, bi’ korkuyorum bulanıklaşır diye yüzün,
Sensiz halim, senli halimden garip.
Özlem biç, kavuşmayı getireceğim, bi’ sevda yalansa yalancıyız.
Üstünü ört, kendini öp, bunu düşün;

Benimleysen oyun biter, kendi yanındasındır.

Total
0
Shares
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Benzer İçerikler